Prof. Dr. Merdan FAYDA
1993-1999 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi' nde lisans eğitimimi tamamladım. 1999-2004 yılları içinde İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi' nde Dr. Araştırma Görevlisi olarak çalıştım... Devamı...Radyasyon Onkolojisi
Günümüzde kanser tedavisinde etkili olan ana yöntemler;
1- Cerrahi
2-Sistemik tedaviler (kemoterapi, hormonoterapi, hedefe yönelik tedaviler, immunoterapi)
3- Radyasyon tedavisidir:
-Radyasyon tedavisi Wilhelm Conrad Röntgen’in 1895’de X ışınını keşfinden hemen sonra uygulanmaya başlamıştır.
-Yıllar içerisinde gerek radyasyon üretimi gerekse uygulanması giderek modern ve daha güvenilir hale gelmiştir.
-Manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi ve PET-BT teknolojisindeki gelişmeler radyoterapi için daha iyi hasta seçimine ve daha doğru radyoterapi uygulanmasına yardımcı olmaktadır.
-Üç boyutlu kesit anatomisine dayalı görüntü temelli radyoterapi ile daha etkin ve daha az yan etkili radyoterapi mümkün olmaktadır.
Kanser ölümlerinin %30’undan fazlası (*) anahtar risk faktörlerini değiştirerek ya da onlardan kaçınarak önlenebilir:
• Tütün kullanımı• Aşırı kilolu / şişman olma
• Meyve ve sebzelerin az tüketildiği sağlıksız diyetler
• Fiziksel aktivite azlığı
• Alkol kullanımı
• Cinsel yolla bulaşan HPV enfeksiyonu
• Hepatit-B enfeksiyonu
• İyonizan (mesleki, tıbbi görüntüleme sebepli) ve iyonizan olmayan radyasyon (güneş ışığı, solaryum)
• Kentsel hava kirliliği
• Ev içinde katı yakıt gazlarının solunması
*WHO cancer Fact Sheet No: 297
Avrupa Radyasyon Onkolojisi Derneği (ESTRO)’ya göre Radyoterapi hakkındaki 10 gerçek
• Kanser hastalarının en azından dörtte biri ihtiyacı olduğu halde radyoterapiyi alamamaktadır.• 2025 yılında radyoterapi ihtiyacı bugüne göre %16 artacaktır ve bugünkü altyapı bu ihtiyacı karşılamak için yeterli değildir.
• 2035 yılına kadar, ihtiyacı olana herkese radyoterapi uygulanabilirse tüm dünyada 1 Milyon hayat kurtarılabilir.
• Radyoterapi Hayat kurtarır ve pek çok kanser çeşidinin ana tedavisidir.
• Radyoterapi ağrı gibi kanser şikayetlerini geriletir ve hastaların hayat kalitesini iyileştirir.
• Radyoterapi genelde girişimsel bir işlem olmadığından radyoterapiye giren hastaların çoğu çalışabilir ve günlük hayatlarını sürdürebilir.
• İdeal olarak uygulanan radyoterapi tümörü düzgün şekilde ışınlar ve böylece ışınlanan alanın yakınındaki sağlıklı organ ve dokular daha az hasar görür.
• Radyoterapi uygulamasındaki süregelen gelişmeler tedavi sürelerini kısaltmaya başlamıştır. Örnek olarak meme ve prostat kanserlerinde son 20 yılda tedavi süreleri yarıya düşmüştür.
• Radyoterapideki gelişmeler, cerrahiye uygun olmayan hastalarda olduğu gibi daha fazla hastanın tedaviye kavuşmasına yol açmıştır.
• Radyoterapi tedavisi, servis hizmetleri ve eğitimli personele ulaşma açısından tüm Avrupa’da ciddi bir farklılık vardır.
***Kaynak***